29 Aralık 2012 Cumartesi

TİCARETİ TERK SUÇU 2



T.C. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/1702 K. 2012/3708 T. 24.4.2012

• TİCARETİN FİİLEN BIRAKILDIĞI HALDE KAYDIN SİLDİRİLMEMESİ ( Zabıtanın Yapmış Olduğu Araştırmada Şirket Adresinin Boş ve Tadilatta Olduğunun Anlaşıldığı ve Ticaret Sicilinden ise Kaydın Sildirilmediği/Ticareti Terk Suçunun Unsularının Oluştuğu )

• TİCARET SİCİLİNDEN KAYDIN SİLDİRİLMEMESİ ( Sanığın Ticareti Fiilen Bırakmış Olduğu Halde 15 Gün İçerisinden Ticaret Sicili Memurluğundan Kaydını Sildirmediği - Sanığın Mahkumiyetine Karar Verilmesi Gerektiği/Suçun Unsurlarının Oluştuğu )

• ŞİRKET MÜDÜRLERİ VE YETKİLİLERİNİN TİCARETİ TERK SUÇU ( Ticareti Bırakan Yetkilinin Bunu 15 Gün İçerisinde Ticaret Sicili Memurluğuna Bildirmesi Gereği - Sanığın Fiilen Çalışmadığı ve Ticaret Siciline de Bildirim Yapmadığı/Ticareti Terk suçu )

2004/m. 44,337/a

ÖZET : Ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemeleri mümkündür. Şirket yetkilisi sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyannamesi vermemesi gerekmektedir.Sanığın fiili bir çalışması bulunmamaktadır ve şahsın ticaret sicilinde kaydı ise halen devam etmektedir.Bu nedenle sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsizdir.
DAVA : Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık T.A.'ın beraatine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
KARAR : Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.02.2012 tarih ve 2011/505, 509, 513, 21.02.2012 tarih ve 2011/506, 510, 511 ve 621 esas sayılı dosyalarında, ticaret şirketlerinin müdür ve yetkililerinin ticareti terk suçunu işlemelerinin mümkün olduğu yönünde oyçokluğuyla verilen karar doğrultusunda uygulama yapılması Dairemizce de uygun bulunmuş olmakla; şirket yetkilisi sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyannamesi vermemesi gerekmekte olup, somut olayda İstanbul Ticaret Sicili Memurluğunun 02.11.2009 tarih ve 134350 sayılı yazısı ile sanığın ticaret sicil memurluğunda kayıtlı olduğu ve halen faaliyetine devam ettiğinin anlaşılması ve diğer taraftan Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğünün 01.03.2010 gün ve 6729 sayılı yazısından da borçlu şirketin adresinde fiili olarak herhangi bir faaliyetinin olmadığının bildirilmesi, 08.03.2010 tarihinde kayıtlı adresinde yapılan zabıta araştırmasında, adresin boş ve tadilatta olduğunun saptanması ve sanığın 02.03.2010 tarihli savunması birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçun oluştuğunun kabulünün gerekmesi nedeniyle sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi isabetsiz olup,
SONUÇ : Temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar