- TASARRUFUN İPTALI DAVASI
- KESIN VEYA GEÇICI ACIZ BELGESI
- EKSIK ARAŞTIRMA
ÖZET: KESİN VEYA GEÇİCİ ACİZ BELGESİNİN BULUNMASI, İPTAL DAVASI İÇİN ÖN KOŞUL İSE DE, DAVANIN AÇILMASINDAN SONRA ALINABİLECEĞİ GİBİ, TEMYİZ AŞAMASINDA HATTA BOZMADAN SONRA KARAR DÜZELTME AŞAMASINDA ALINIP İBRAZ EDİLMESİ DE YETERLİDİR.
SOMUT OLAYDA BORÇLUNUN ÖDEME EMRİ TEBLİĞ EDİLEN ADRESİNE HACİZ İŞLEMİ İÇİN GİDİLDİĞİNDE BU ADRESİNDEN AYRILDIĞI, BELİRLENEN YENİ ADRESİNDEN DE AYRILDIĞI VE BORÇLUYA AİT HACZİ KABİL MAL BULUNMADIĞI HACİZ TUTANAĞI İLE BELİRLENMİŞ OLUP, BU DURUMU BELİRLEYEN HACİZ TUTANAKLARININ ACİZ VESİKASI NİTELİĞİNDE OLDUĞU KABUL EDİLEBİLİR. ANCAK, BORÇLUYA MİRAS YOLUYLA İNTİKAL EDEN TAŞINMAZ VE ARAÇ OLDUĞU İCRA DOSYASI KAPSAMINDAN ANLAŞILDIĞINDAN, BUNLARIN KIYMETİNİN BORCA YETER OLUP OLMADIĞI HUSUSU ARAŞTIRILARAK, SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKİR.
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı vekili, davalı borçlu Yusuf aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek davalı borçlu Yusuf’un annesi Keziban’ın mirasçısı olarak taşıma kooperatifi miras hissesinden mal kaçırma amaçlı davalı Ali lehine feragat ettiğini belirterek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ali vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Yusuf’a usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece kesin veya geçici aciz vesikasının sunulmadığı, borçlu hakkında icra dosyasından haciz konulan araç ve taşınmazın borcu karşılayıp karşılamadığının belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İptal davasının koşullarından biri alacaklının elinde kesin (İİK 143) veya geçici (İİK 105/II) aciz belgesinin bulunması gerektiğidir. Kesin veya geçici aciz vesikasının bulunması, iptal davası için ön koşul ise de bunun davanın açılmasından önce alınması zorunlu değildir. Davanın açılmasından sonra alınabileceği gibi, temyiz aşamasında ve hatta bozmadan sonra karar düzeltme aşamasında bile alınıp ibraz edilmesi yeterlidir. Ayrıca borçlunun hacze kabil malının bulunmaması halinde durumu tespit eden haciz zaptı, geçici aciz belgesi niteliğinde kabul edilebilir.
Mahkemece kesin veya geçici aciz vesikasının sunulmadığı, borçlu hakkında icra dosyasından haciz konulan araç ve taşınmazın borcu karşılayıp karşılamadığının belirlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve toplanan deliller varılan sonuç için yeterli değildir.
Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.03.2005 gün, 2005/15-100-119 sayılı kararına göre, borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyorsa, saptanan ve bilinen adreslerinde de icraca, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığı tespit edilmiş ise, bu durumu tespit eden haciz tutanağı geçici aciz vesikası niteliğindedir. Somut olayda, borçlunun ödeme emri tebliğ edilen adresinde haciz işlemi için gidildiğinde borçlunun bu adresinden ayrılmış olduğu, belirlenen yeni adresine yeniden haciz işlemi için gidildiğinde borçlunun bu adresinden de ayrıldığı ve borçluya ait hacze kabil mal bulunmadığı haciz tutanağı ile belirlenmiş olup, bu durumu belirleyen haciz tutanakları geçici aciz vesikası niteliğinde olduğu kabul edilebilir. Ne var ki borçlunun annesinden ve babasından birer taşınmaz ve yine annesinden bir aracın miras yolu ile intikal ettiği icra dosyası kapsamından anlaşılmakta olup, söz konusu taşınmazlar ve aracın kıymetinin borca yeter olup olmadığı hususunun araştırılması, varsa davacının delillerinin toplanılarak değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder